Adana Yarı Maratonu Yarış Raporu - 08/01/2023

Yol yarışlarını yazmak pek adetim değil. Ancak mevzu ücüncü defa kostugum aynı zamanda ilk yarı maratonum olan Adana Kurtuluş Yarı Maratonu olunca bu sefer ilk yol yarış raporumu yazasım geldi. Adana YM'nin bu sene 13.sü düzenlendi. Her sene Adana'nın düşman işgalinden kurtulduğu 5 Ocak haftası düzenlenmesi ile karakteristik ve köklü bir yarış  haline gelmiş durumda. Bu tarihlerde fazla yarış olmaması, gurme seyahati olarak görülmesi, bu mevsimde Adana'nın koşulabilir havası yarışa olan ilgiyi arttırıyor. Organizasyon da biraz daha üzerine koyabilse daha fazla talep olabilecegini düsünüyorum. Genelde yerinde sayan bir organizasyon var Adana'da maalesef.

Adana'nın parkurunu ben çok seviyorum. Bu sene köprü inşaatı olmasi sebebiyle en sevdigim 13-14. km lerdeki müthiş manzaralı baraj bendi geçişi olmamasına rağmen yine Adana'nın karakteristik noktalarından koşarak geçtik. Kazancılar çarşısı, Büyüksaat ve Taşköprü geçişleri özellikle yarışın ilk bölümünü çok keyifli kılıyor her sene.
İyi hazırlandığım bir yarış olduğunu söylemeyelim. Bu kadar hızlanabileceğimi hiç düşünmezdim. Koçum Ayhan'ın alıştıra alıştıra yazdığı interval ve ara tempolu koşularla hız açısından hayal etmedigim seviyelere geldiğimi söylemeliyim. Kapadokya 63k ile kazandığim sağlam aerobik altyapı üzerine hız açısından sağlam bir bina inşa ettik sanırım.
Tüm bu güzel hazırlıklarla yarışa gün sayarken yarıştan önce ağır bir grip ve sonucu bronşit oldum. Son hafta uzununu yapamadım ve yaklaşık bir hafta mecburi ara verdim. Yarıştan önceki perşembe ve cuma günü yaptığım iki kısa koşu ile bacakları döndürmeyi başardım. Ancak ara ara öksürük nöbetlerinin artık derinlerden gelmese de etkiledigini söylemeliyim.
Yarış günü geldiginde hastalığı hala tam  atamamıştım. Mersin'den yarış sabahı saat 6:30 da Dr. Hakan ve Sinan ile yola koyulduk. Kitlerin yarış günü alınabileceği ile ilgili net bir bilgi olmadığından kitlerimizi koşu dostlarının yardımıyla bir gün önce aldırmıştık. Benim kitim son anda hastalık nedeniyle yarışa gelemeyecek olan Ekrem hocanın yardımıyla Mersin'e gelebilmişti. Bu sayede geceden hiç sevmediğim ayakkabıya çip takma ve tshirte numara iğneleme işlemlerini akşamdan gerçekleştirebildim. Ancak Hakan ve Sinan'ın kitleri Adana'daydı.
Adana'ya vardığımızda saat 08:10 olmuştu. Yarış başlangıç saati 09:50 olmasına rağmen kitleri almak ve son hazırlıkları rahatça yapabilmek için biraz erken gelmiştik. Artık ünü Türkiye geneline yayılmış muzlu süt, atom ve türevlerinin en lezzetlisini içebileceğiniz Kazım Büfe yakınlarına arabaları park ettik. Adana'dan koşu dostları ile buluşup eksik kitleri aldık. Son hazırlıkları yapıp start/finish noktası olan Merkez parka doğru yürü-koş ilerlemeye başladık. Geçen sene yedek çanta(dropbag) bırakmamış ve yarış sonrası çıkan rüzgarın da etkisiyle terin de soğumasıyla epey üşümüştüm. Bu sene üzerimde ceketimle finish noktasına biraz erken gelerek dropbagi ilgililere teslim ettim ceketimi çıkardım ve ısınmaya başladım. Yaklaşık 3k lık verimli bir ısınmadan sonra artık yarışa hazırdım. Start noktasında artofrundan Nazan hoca ile karşılaştım. Fotomuzu çekilerek heyecanımızı paylaştık.


Hemen ardından start verildi. Yarıştan önce Ayhan ile yaptığımız stratejide 4:50 pace(km/dk) ile başlayıp 2 km bu şekilde devam edecektim. Biraz gerilere kalmanın etkisiyle epey kişiyi geçerek hedef hıza ulaştım. Nabzı kontrol ettiğimde 180 lere yaklaşmışti bile. Belli ki hastalığın da etkisiyle normalden yüksek nabızda koşacaktım bugün. İlk 2 km yi hedefin biraz önünde hızlarla geçtikten sonra 3. km de hızımı arttırdım. Tırmanışın baslayacağı 10. km ye kadar 4:30-4:40 hızlarla devam edecektim. Hızımı arttırdığım bu bölümde GPS bir ara sapıtıp anormal yavaş hızlar vermeye başladı. Yarış sonunda bu bölümde herkesin başına aynı durumun geldiğini öğrenecektim. Hızın doğru görünmemesi ile burada hedefin de biraz üstüne çıktım ve nabzım 185 üstü değerleri henüz 3. km de görmeye başladı.  Hızlandıkça koşu dostlarıyla selamlaşmaya devam ediyor sürekli birilerini geçiyordum. Hissiyatım yüksek nabza rağmen iyiydi. 4.km ile beraber Mersin'den Veli hoca ile karşılaştık ve bir süre birlikte devam ettik. Seyhan Nehrinin kenarına gelmiş, Taş Köprü'nün yanından geçiyorduk ki ayakkabı bağcığının çözülmesiyle yarışın en eğlenceli 5-8 km arasına gelemeden ayrıldık ve Kızılay Caddesinden eski Adana'ya doğru giriş yaptım. 500 m sonra her seneki güzergahtan Tarihi Kazancılar Çarşısı'ndan geçerek parke taşlı sokaklardan 150 yıllık 35 metre yüksekliğindeki "Büyük Saat"e doğru ilerlemeye başladık. Derken yarışta kalabalığın, destekçinin en çok olduğu bölüm olan Büyük Saat Kulesi'nin yanından geçtik. Büyük  Saat'in yanından ben hemen geçtikten sonra arkamdaki koşuculara bol bol ciğer ikram edildiğini  videolardan gördüm. Ciğeri afiyetle götüren, hatta beğenip dönüp tekrar yiyen arkadaşlar olmuş. Ben ise ciğercilere teğet geçtiğimi fotolardan öğrenecektim. 

Ciğere teğet geçiş

Büyük Saat bitimi parke taşlı eski Adana sokaklarından çıkıp tekrardan Seyhan Nehri kenarına geldiğimizde Tarihi şarkılara, türkülere konu alan "Taş Köprü" tüm güzelliğiyle karşımıza çıkmıştı, birazdan üzerinden koşarak geçecektik. Tam 7. km'ye geldiğimizde Taş Köprü'ye vardık. Köprünün girişinde bu sefer davul zurna ekibi bizi karşıladı. "Aman Adanalı" eşliğinde köprüden gülerek geçtim. Yarış sonunda bu bölümde durup halay çeken, çiftetelli oynayan pek çok koşucu olduğunu gördüm. Adana Yarı Maratonunun özellikle ilk yarısı pek çok açıdan anlatılmaz yaşanır bir koşu kategorisinde. 

Yaklaşık 400 metre uzunluğundaki taş köprüden geçerken 10k koşucularıyla da bir araya gelmemizin etkisiyle kalabalık baya artmıştı. 10k koşusu 21k dan 20 dk önce 09:30'da başlamıştı bu sene. Özellikle daralan yerlerde bu bölümde geride kalan koşuculara çarpmamak için sağlı sollu çalımlarla 500m civarı ilerlemek zorunda kaldık. Nehrin diğer tarafında kısa bir süre ilerledikten sonra, Seyhan Nehri'nin tekrardan karşı tarafına diğer köprüden Sabancı Merkez Caminin yanından geçtiğimizde  10. Km ye yaklaşmıştık. 

10.km yi geçtigimizde 10k parkurundan ayrılmıştık. Buraya kadar plana tamamen uymuştum. Yarışın sonunda 10 km kişisel en iyi derecemi 46:37 ile yenilediğimi görecektim. 

10 km parkuruyla ayrıldıktan sonra kalabalık iyice azaldı. Artık yarı maratoncular baş başa kalmıştık. 11. Km de ufak ufak tırmanış başladı. Her seneki parkurda 12. km ye kadar normal bir eğimde devam edip baraj bendine doğru 500m  lik sert bir çıkış sonrası tırmanışlar bitiyordu. Bu sene mecburi değişen parkurda ise 11-14. kmler arası hafif ama sürekli bir eğimle tırmanacaktık. Bu bölümde stratejide planladığımız biçimde nabzımı da kontrol ederek yavaşladım. 
11. Km nin ortalarında Mersin'de uzun süre birlikte koştuğumuz koşu dostlarından Erol ile karşılaştım. Buraya kadar çok iyi bir tempo ile gelmişti. 15. kmde tırmanışlar bitene kadar birlikte devam ettik. Tam tırmanış bitip de 15. Km de U dönüşü yaptığımız anda Mersin'de bir çok kez keyifli koşular yaptığımız Antep'ten Adil Abi bize yetişti. Adil abi ile kısa bir süre üçümüz beraber koştuktan sonra U dönüşünden sonra başlayan inişle beraber hızımı arttırarak onlardan ayrıldım. 15 km geçişi de 1:11:35 ile benim için bir kişisel rekor daha olacaktı yarış sonunda.
200-300 metre indikten sonra baraj yoluna doğru sola döndük. Bir 300 metre daha ilerledikten sonra dönel kavşaktan tekrardan sağa dönerek Seyhan Baraj Gölü'ne doğru inmeye devam ettik. Toplamda 3 km iniş ağırlıklı devam edecektik. Bu inişte hastalığın da etkisiyle nabzım iyice yükselmeye başlamıştı. Ancak kendimi çok kötü hissetmiyordum. Yarışın en sevdiğim yerlerinden biri olan Dilberler Sekisi'ne gelmeden önceki dik inişi de tamamlayarak baraj kenarından koşmaya başladık. Bundan sonrası düzlüktü. Yarışın son 3 km'sine girmiştik artık. Bu bölümde hızımı yarış stratejisinde biraz daha arttırmayı hedeflemiştik. Biraz da hastalığın etkisiyle hızımı arttıramadım. Ancak çok da yavaşlamadan 5.00'li hızlara düşmeden ilerlemeyi başardım. Son 2 km içinde yarışın yanından başladığı Merkez Park'a giriş yaptık. Bu yarışı üçüncü defa koşuyorum. Ancak bu bölüm bir türlü bitmiyor. Bu bölümde 10k parkuru ile de tekrardan birleşiyorsunuz. İleriden gelen müzik sesleri parkın içine girmiş olmanız size yarışın bittiği hissi yaratıyor. Yarışı ilk koşacaklara önerim bu kısma hazırlıklı olmaları ve parka girdiklerinde daha 2 kilometreleri olduklarını akıllarından çıkarmamaları. 

Son 1 km ye yaklaşırken midem biraz çalkalanmaya başladı. Sabah çok kuvvetli kahvaltı yapmamıştım. Bu arada son 2 kmye girilirken enerjimin de düşmesiyle 1 jel daha almıştım. Son 1 km tabelasını gördüğümde bu hissiyat arttı. Artık yarı maraton en iyi derecemi de epey bir iyileştireceğimi anlamıştım. Ancak hızımı çok da düşürmeden bitiş çizgisini bir kez daha güçlü geçmek istiyordum.


 Son 1 km içinde de tam olarak istediğim hızda gidemesem de sanırım 3-4 kişiyi daha geçerek Merkez Park'ın içindeki meşhur havuza doğru son düzlüğe dönüş yaptık. Son düzlükte de hızımı korudum ve yarışı kişisel en iyi yarı maraton derecem olan 1:41 süre ile bitirmeyi başardım. Bitiş çizgisini geçer geçmez durduğum anda madalyamı alırken midem iyice çalkalanmaya başladı. Üzerine su da içince 2 haftadır yoğun biçimde çektiğim öksürüklerle beraber midemdeki su ve jeller çıktı. İlk bulduğum sandalyede biraz dinlendikten sonra yavaş yavaş kendime geldim ve yedek çantamı alabildim. 


2020'de ilk yarı maratonumu koştuğum Adana'da bir yarış daha keyifle geçti. 2020'de çok büyük ağrı ve kramplarla yarışı 2:08 ile bitirebilmiştim. O dönem 1:40 , 1:30 nasıl koşulur gibisinden uzun süre içimden geçirmiştim. 2022'de bu süreyi 1:51'e çektikten sonra bu sene o hayal bile edemediğim hızlarda 1:41 koşarak yarışı tamamlamayı başardım. Gelişim nereye kadar devam edecek ben de gerçekten çok merak ediyorum. 

1:41:41
Genel 300/872
Kategori 53/165

⏱ 01:41:41

▶️ 21,23k - ↗️⛰ +88 mt

🏁Gen. 300/872 - Yaş 53/165


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Varda Ultra Trail 27k Yarış Raporu - 11/11/2023

Latmos Ultra 45k - 08/04/2023

Kapadokya Ultra CMT 63K Yarış Raporu -15/10/2022